BÖLÜM: 3
BEN: Nerede kalmıştık?
RİTİM: Şişşşş, müziği bölme!
(M)
BEN: Tekrar açmamı ister misin?
RİTİM: Konunun gidişine göre bakarız. Sıkılıp dans etmek istersek yine dinleriz.
BEN: Aslında dans etmedik ama…
RİTİM: Gerçek dünyada mı yoksa bizim evrenimizde mi?
BEN: Kafamın içinde onlarca kişi olabiliyorken neden gerçekte…
RİTİM: O cümleyi kullanma lütfen, çok arabesk olur. Şu anki müzik ruhum bu değil.
BEN: Sen bir cümle kur öyleyse.
RİTİM: Önce biraz daha dans etsek olmaz mı?
BEN: Nerede dans edeceğiz peki?
RİTİM: Bana kalsa seni ele geçirip gerçek dünyada dans ederim.
BEN: Ama ben gerçekte dans edemem ki; utanırım. Hem kontrol bende.
RİTİM: Öyleyse dans edebileceğimiz güzel bir yer hayal et ve olabildiğince çok karakter çağır.
(M)
BEN: Bir daha?
RİTİM: Evet, lütfen.
(M)
…………………………………………………………………………………………………..
BEN: Nasıl buldun?
İLHAM: Sence?
BEN: Etkileyici.
İLHAM: Hem de kıskanılacak kadar.
BEN: Gıpta edilecek kadar desek?
İLHAM: Nasıl istersen…
BEN: Şu an sadece burda sizinle oturmak istiyorum.
İLHAM: Öyle zaten. Kızların hepsi bir yerlere saklandı ve seyrediyor…
BEN: Keşke gerçek dünyadan bakıldığında da yalnız değilmişim gibi görünse…
İLHAM: Kaç bin kere daha bunu konuşacağız kim bilir…
BEN:Ne bileyim burayı görünce…
(—)
İLHAM: Fikrin değişti değil mi?
BEN: Evet, bir telefon ve insanlarla iletişim gerçek olgusunu tamamen değiştirebiliyor.
İLHAM: Güzel küçük ayrıntıları yakalamaya devam edelim…
BEN: Sence bu ne tam olarak ne? Yani burası. Bu nesneler gerçek ama hepsi birlikteyken bambaşka bir şekil alıyor.
İLHAM: Bu sadece sanat.
BEN:Ben de böyle şeyler yapabilmeyi isterdim.
İLHAM: Neden olmasın?
BEN: Yetenek eksikliğinden…
İLHAM: Onlarca karakter yaratabilecek kadar yeteneklisin aslında…
BEN: Ve onlarla konuşacak kadar deli!
İLHAM: Hayır deli olan benim ve bundan şikayetim yok!
BEN: Ama gerçek dünyadaki benim.
İLHAM: Olsun; biz seni tüm gerçekliğine rağmen seviyoruz.
(…)
İLHAM: Tamam, biraz tadını çıkaralım güvenlik gelmeden… Bu köşe güzelmiş.
BEN: Ben de sevdim.
İLHAM: Zaten seven sensin. Biz senin cesaretlenmen için öyleymiş gibi yaparız…
BEN: Öyle deme; bu beni üzüyor.
İLHAM: Tamam… Müzik?
BEN: Olur ne istersin?
İLHAM: Burası sana nasıl hissettiriyor?
BEN: Huzurlu
İLHAM: O zaman huzur veren bir şeyler dinleyelim.
……………………………………………………………………………………………….